ILO World of Work 2013 Raporunu Yayımladı

ILO Dünya Çalışma Raporu’nu yayımladı. Raporun tamamına, özetine ve ilgili videoya buradan ulaşabilirsiniz. Alttaki metin ise benim rapora ilişkin değerlendirmelerim.

wcms_214476

wcms_214673

Esnekleşme ve İyi Dizayn Edilmiş İşgücü Piyasası Politikaları ve Sosyal Politikalar Çare Olarak Sunuluyor

ILO Dünya Çalışma Raporu 2013’de işgücü piyasaları açısından önemli tespitler ve değerlendirmelerde bulunuyor. Özellikle krizin referans alındığı değerlendirmeler söz konusu. Buna göre, kriz öncesi döneme dönüş yapabilen ekonomiler ve kötüye gitmeye devam eden ülkeler ayrımı raporda vurgulanmış. Buna gör Türiye bu süreçte işsizlik oranını %1,6 düşüren bir ülke olarak ILO’dan övgü alıyor. ILO – Türkiye ilişkilerinde özellikle işgücü piyasası anlamında olumlu gelişmeler söz konusu. Ancak tabi bunların endüstri ilişkileri anlamında olumlu olmadığı vurgulanmalı.

Rapora göre Dünyada 200 Milyon işsiz bulunuyor. Bu rakamın 2015 yılında 208 Milyona çıkması bekleniyor. Bununla birlikte gelişmekte olan ülkelerde enformel istihdamın, gelişmiş ülkelerde ise uzun süreli işsizliğin yaygınlaşacağı öngörüsü mevcut.

Rapor bütün Dünyada iyi dizayn edilmiş istihdam politikalarının ve hem istihdam yaratıcı, hem de gelir dağılımını düzeltici sosyal politikaların kritik önemine işaret ediyor. Bu düzenlemelerin gerçekleşmemesi halinde ise istihdam ve gelir dağılımı açısından Dünyanın daha da kötü bir duruma sürüklenebileceği görülüyor.

Krizden iyi çıkan ve istihdam açısından olumsuz etkilenmeyen ülkeler yüksek sosyal koruma ve ücretlerin korunması politikasında devam edebilirler. Ancak gelişmiş ekonomilerden krizle baş etmekte başarılı olamayanlar son 20 yıldır sürdürdükleri politikalardan vazgeçmek zorundalar.

Raporda özellikle üstünde durulan başka bir konu asgari ücret düzenlemelerinin istihdam düzeyi üzerindeki etkileri. ILO’nun incelediği 151 ülkenin yarısına yakınında kapsamlı bir asgari ücret düzenlemesi bulunmuyor. İyi dizayn edilmiş asgari ücret, formel ve informel işgücü için bir ücret düzeyi belirlemek noktasında önemli. Ancak işgücü talebi üzerindeki etkileri farklı olabiliyor. Raporda istatistiki veriler ve analizlerle ülke uygulamaları üzerinden değerlendirmelerde bulunulmuş. Bu bölüm gayet faydalı bilgiler içeriyor.

Raporun önemli bir tespiti ise Dünya üzerinde orta sınıflaşma eğiliminin arttığı. Buna göre, Yükselen ekonomilerde orta gelir grubu 1990’da 263 Milyon kişiyken 2010 yılında 694 Milyon kişiye yükselmiş durumda. Bu yükselişin önemli bir bölümü Latin Amerika ve Asya’daki artıştan kaynaklanıyor. Ancak daha önemli bir durum, yoksulluk sınırında yaşayan kişi sayısında da bir artış söz konusu. Yoksulluk sınırında yaşayan kişi sayısı 1999’da 1117 Milyondan, 2010’da 1925 Milyona yükselmiş durumda. Yoksulluk sınırında yaşayan kişi sayısı neredeyse orta sınıfın üç katı büyüklüğünde.

Raporda başarılı uygulama olarak değerlendirilen 30 politika bileşeni incelenmiş. Bunların içerisinde Türkiye’nin genç istihdamını teşvik etmek için yürüttüğü prim teşviki uygulaması da yer alıyor. Kanada’nın iş paylaşımı programı, İsveç’in işsizlere yönelik bilgisayar okur yazarlığı kursları ve stajlara erişimde internet kullanımı programı, Malawi, Tanzanya ve Güney Afrika’nın yürüttüğü hükümet destekli çıraklık gelişim programı işsizliği önlerken bireylerin becerilerini geliştiren olumlu uygulamalar olarak değerlendiriliyor.

Rapordaki genel yaklaşım işgücü piyasalarının özellikle gelişmiş ülkelerde esnekleştirilmesi gerekliliği ve gelişmekte olan ülkelerdeki istihdam kapasitesinin gelir dağılımını düzeltici şekilde doldurulması gerektiği. Aksi takdirde gelişmekte olan ülkelerin önemli fırsatları kaçıracağından bahsediliyor. Asgari ücret uygulamasının işgücü talebi üzerindeki etkilerinin incelendiği bölüm ve iyi dizayn edilmiş işgücü piyasası uygulamaları örnekleri bölümü biz işgücü piyasası çalışanlar için oldukça faydalı olacaktır