,

Bir Kitap Okudum Hayatım Değişti: Ivan Illich İşsizlik Hakkı

ivanillich356045

Ivan Illich’in genel yaklaşımı zaten çok farklı. Bunu kitabın ilk cümlesinden anlayabiliyorsunuz. İşsizlik Hakkı ve faydalı işsizlik kitabına, faydalı işsizlik olarak tanımladığı olgunun zaten sanayi sonrası modern toplumda mümkün olamayacağını söyleyerek başlıyor. Ancak gerçekleri o kadar net, sade ve çarpıcı ortaya koyuyor ki, okurken durduk yere alnından vurulmuşa dönüyorsunuz.

Örneğin profesyonel meslek sahipleri ile ilgili söyledikleri;

“Bir doktor hastasını ameliyat ettiği için değil, hastasının ameliyata ihtiyaç duyacak profesyonel bir hasta haline gelmesini sağladığı için bir hâkim meslek sahibidir. Sadece bilgisinden gelen otoritesini kullanarak değil, aslı olarak tüketim toplumunun üzerinde kurgulandığı bütün değerleri yeniden üreterek sistemin en önemli taşıyıcılarından biri haline gelir.”

Modern yoksulluk ve kullanım değeri üzerinden söyledikleri;

“Kişisel ve toplumsal tatmini piyasanın dışında bulma fırsatı da böylece yok ediliyor. Örneğin, eğer Los Angeles’ta yaşıyorsam veya bir gökdelenin otuz beşinci katında çalışıyorsam ayaklarımın kullanım değeri ortadan kalktığı için yoksulum demektir.”

Bağımlı tüketiciler haline gelmemiz için söyledikleri;

“Bebeğin süt şişesi için ağlamaya başladığı, yani organizmanın başını asıl yönelmesi gereken yer olan memeden, bakkaldan alınmış süte çevirmesi için eğitildiği an bağımlı tüketici olduğu andır.”

Meta – tatmin ilişkisin hakkında söyledikleri;

“Hem sağcı hem de solcu iktisatçılar halka daha fazla iş imkânının ancak daha fazla enerjiyle mümkün olacağını garanti ediyor; eğitimciler halkı adaletin, asayişin ve üretkenliğin daha fazla eğitimle mümkün olacağına ikna ediyor; jinekologlar bebek yaşam kalitesinin ancak onlar tarafından yaptırılacak doğumlar yoluyla artacağını iddia ediyor. Bu nedenle, meta ile tatmin arasındaki ilişkiyi meşrulaştıran elitlerin dokunulmazlığı yok edilmedikçe, dünya ekonomilerinde neredeyse evrensel bir yaygınlığa ulaşan piyasa bağımlılığı etkili bir şekilde sorgulanamaz bile.”

Kitabın içerisinde bu cümleyi okurken mesela kendi evimde ölmek isteği yeniden şiddetlendi bende.

“Sağlıklı evler, içinde kimsenin doğum yapamadığı, hasta olamadığı ve insan gibi ölemediği hijyenik apartmanlara dönüştürüldü.”

Bir yandan uzmanlaşırken diğer yandan hiçbir işi yapamaz hale geldiğimizi ise kitabın sonundaki şu cümleden sonra daha iyi kavradım.

“Çağdaş toplumun endüstriyel araçlar yerine şenlikli araçlarla donatılması, sosyal adalet mücadelemizde bir vurgu değişimini, dağıtımcı değil katılımcı adaletin üstün kılınmasını gerekli kılıyor. Endüstriyel bir toplumda bireyler aşırı uzmanlaşma için eğitilirler. Kendi ihtiyaçlarını şekillendirme ya da karşılama yeteneğinden yoksun bırakılmışlardır. Metalara ve kendileri için reçete hazırlayan yöneticilere ihtiyaç duyarlar.”

Sonuçta bir kitap okudum hayatım değişti diyecek kadar etkilendim kitaptan.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir