Öğrencilerimizin Erasmus Maceralarını Paylaşıyoruz Ferhat Vardar İle Başladık

IMG_0048 IMG_0127

Uzun zamandır gerçekleştirmek istediğim bir hayaldi Erasmus öğrencisi olabilmek. Bu nedenle üniversiteye girdiğim günden beri takip ediyordum, hangi ülkeye ne zaman gidebilirim diye. Bölümümüz Araştırma görevlisi Okan Güray Bülbül’ün de yönlendirmeleriyle, 4. Sınıfın birinci döneminde Almanya’da ki işletmede erasmus stajımı yapmaya karar verdim. İlk defa yurtdışı tecrübesi edinecektim. O gün uçağa bineceğim zaman erasmusun hayatıma neler katacağını görememiştim.

Öncelikle erasmus çabuk harcanan bir nimet. Onu yaşarken sadece akıp gidiyorsunuz, ne yaptığınız önemli değildir.Akışına bırakın sadece.Almanlar kafa dengi, eğlenceli insanlar, hiçbir problemi dert etmedikleri için her şeyin kendi çapımızca yolunu da bulduk veee yaklaşık 4 ayın  sonunda erasmus sona erdi.Ancak benim kafamda erasmus amaç değil sadece araçtı.Bu fırsatı bu güzelliği devam ettirecek, bir yol izlenmeliydi.Eramus bitince sunu söyleyeyim ki sudan çıkmış balık gibisiniz.Paranız bitiyor, okulunuz bitiyor, kendi Erasmus çevreniz dağılıyor vs..vs.. ve bir çıkış yolu arıyorsunuz..ya Türkiye ye dönmek (ki orası en kolay yönü).. yada burada kalıp parasız pulsuz devam etmek (buda isin zor kısmı..Biz Türkler de zoru severiz)

Almanyadayken herkes sanıyor ki bin bir turlu çeşit yemekler yiyoruz, taksilerden ayağımız kesilmiyor, kral hayati yaşıyoruz falan..ben Almanya ya geldiğim günden veri menemen, çorba, makarna yiyordum yine.. Öğrenci alışkanlığı olsa gerek..ancak öyle zamanlar geliyor 1 TL (euro) ile nasıl 3 gün geçirebileceğinizi hesap ediyoruz..Çünkü siz alman veya bir AB vatandaşı değil bir Türksünüz dışlanıyorsunuz ve tek başınıza savaş vermek zorundasınız..Erasmusun pırıltısına kaptırmayın kendinizi..bu fırsatı iyi değerlendirminizi öneririm..
Erasmusu harcamayın, bu fırsatı kullanın, iyi değerlendirin..Ve şunu da unutmayın ki biz Türküz.özünüzü unutmayın..Herkese iyi erasmuslar..)